Yönetmen koltuğunda Tom Hooper’ın oturduğu, senaryosu David Ebershoff’un aynı adlı kitabından uyarlanan Danimarkalı Kız; bilinen ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren ressam Einar Wegener’in Lili’ye dönüşümünün hikayesini anlatan, biyografi olarak nitelendirilemeyecek fakat iyi bir senaryo kurgusu olan bir yapım.
Theory of everything filmindeki performansıyla en iyi erkek oyuncu oscarını alan Eddie Redmayne ile filmdeki başarısıyla en iyi yardımcı kadın oyuncu oscarına layık görülen Alicia Vikander başrolleri paylaşıyor. Birbirini seven bir çiftin ilişkilerindeki dönüşümü, sevginin yeni bir boyuta geçişinin hikayesini anlatan filmde; Ressam Gerda Wegener’in kadın model olmadığı için eşine kadın kostümü giydirip, onu resmetmesi ve sonraki süreçte Lili’nin içindeki kimliğini dışavurum sürecinini izliyoruz.
Lili’nin istediği hayata doğru yola çıktığı ve kadın kıyafetleri giymesi başlarda heyecan verici ve hatta tutkulu bir oyunken sonrasında zorlu ve yorucu bir hal almaya başlıyor. Gerda’nın eve geldiği birgün, Lili’yi makyajlı ve mavi elbiseli otururken bulduğu an; filmin farklı bir yönde akmaya başladığı bir kırılma noktası olarak değerlendirilebilir. Doktorların deli damgası vurmaktan çekinmediği Lili, dönemin de imkanları dahilinde acılı ameliyatlar geçiriyor.
Gerda ile Lili’nin aralarındaki naif aşkın yerini, salt sevgi ve koşulsuz dostluğa bırakışını izlediğimiz dönem filminde kostümler ve dekor da en az senaryo kadar ilgi çekici. Lili’nin kendine dönüşme hikayesi, ikilinin özel ve profesyonel yaşamlarının günden güne evrilmesi, oyuncuların başarılı performansları sayesinde çok daha etkili bir anlatımla izleyiciyle buluşuyor. Birçok dalda ödül ve adaylığı bulunan Danimarkalı Kız izlenmesi gereken önemli yapımlardan biri.